Özel Röportaj Başarımız, Sektörel Uzmanlaşmanın Doğal Bir Sonucudur

Başarımız, Sektörel Uzmanlaşmanın Doğal Bir Sonucudur

Başarımız, Sektörel Uzmanlaşmanın Doğal Bir Sonucudur

Bu sene 7.si düzenlenecek olan Uluslararası Un, İrmik, Pirinç, Mısır, Bulgur, Yem Değirmen Makineleri ve Bakliyat, Makarna, Bisküvi Teknolojileri Fuarı IDMA'nın, Türkiye'deki mevcut rekabet koşullarında elde ettiği başarı ve ülkemizde hakim olan fuarcılık anlayışını, Türkiye'ye özgün nitelikte fuar kazandıran şirketlerden biri olan Parantez Grup'un Genel Müdürü Zübeyde Kavraz ile konuştuk.

 

Parantez Grup olarak fuarcılığın yanında hem yayıncılık hem de turizm sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz. Bu faaliyetleri birlikte yürütmenin zorlukları ya da faydaları nelerdir?  

 

Evet, değirmencilik, hububat ve bakliyat işleme sektörünün ihtiyaç duyduğu tüm hizmetleri tek elden vermeye özel bir çaba harcıyoruz. İçinde bulunduğumuz sektöre sunduğumuz tüm bu hizmetler birbirini destekleyen ve tamamlayan çalışmalar. Bu da sektörde önemli bir sinerji oluşturmamıza imkan tanıyor.

 

Elbette bu şekilde çalışmanın önemli zorlukları var. Örneğin tek bir sektöre odaklısınız ve şirket olarak risklerinizi dağıtma imkanınız pek olmuyor. Ancak, pek çok farklı sektöre yönelip çok farklı işler yapmak yerine bir alanda uzmanlaşmanın da bizi farklılaştıran şey olduğuna inanıyoruz.

 

Çalıştığımız sektörün tüm çarpanları hakkında önemli bir bilgi birikimine sahibiz. Bu uzmanlık hem fuarımızın hem de yayınlarımızın başarı kazanmasında önemli bir etken.

 

Yabancı katılımcının bu seneki IDMA Fuarı’na ilgisi ne düzeyde? Güncel siyasi gelişmelerin dolaylı ya da direkt etkisi oldu mu?

 

İDMA Fuarı, uluslararası ölçekte başarı kazanmış Türkiye’deki nadir fuarlardan birisi. 2015 fuarına kadar her yıl yabancı katılımcı sayımız neredeyse 2 katı oranında büyüme gösteriyordu. İDMA 2017’nin hazırlıklarına başladığımız dönemlerde de yabancı firmalardan çok önemli bir talep vardı ve birçok firma fuara 2 yıl olmasına rağmen katılımlarını onaylamışlardı. Maalesef son bir yıl içindeki gelişmeler, özellikle Avrupa merkezli katılımcılarımız arasında endişeye neden oldu. İDMA’da yer almayı çok istemelerine rağmen katılımlarını iptal etmek zorunda kalan çok sayıda firmamız var.

 

Bu firmalarımızın hemen hemen hepsi büyük bir istekle İDMA 2019 Fuarı’nı bekliyor. Umuyoruz önümüzdeki yıllarda benzer sorunlar yaşamayız ve yurtdışındaki dostlarımızı bir kez daha İDMA’da ağırlayabiliriz. 

 

Fuarın başarılı olması hangi koşullara bağlı? IDMA 2017’ye ilişkin şimdiye kadar elde edilen veriler ışığında 2015’te düzenlenen IDMA ile kıyasladığınızda ortaya nasıl bir çıkmasını tablo bekliyorsunuz?

 

İDMA, değirmen, hububat ve bakliyat işleme teknolojileri alanında dünyanın tek teknoloji fuarı olma niteliğine sahip bir fuar. Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren değirmencilerin ajandasında yer almayı başardığımızı gururla söyleyebilirim. Bu bile tek başına İDMA’nın ziyaretçi açısından iyi bir potansiyele sahip olmasını sağlıyor.

 

Tabi ki biz bununla yetinmedik, yetinmiyoruz. 144 ülkede son derece yoğun ve sektöre özel tanıtım çalışmaları yürütüyoruz. 30’a yakın ülkede sektörün önemli sivil toplum kuruluşlarıyla özel işbirliklerimiz var. 5 ülkede acentelerimiz var. Tüm mesaisini ziyaretçiye ayıran, 7 farklı dile sahip 5 kişilik tanıtım ekibimiz var. Dünyanın farklı noktalarında, 35’e yakın dernek ve birlik gibi sivil toplum kuruluşundan ve devlet kurumlarından destek alıyoruz.

 

Açıkçası ülkedeki gelişmelerin, yurtdışı katılımcılarımız gibi ziyaretçilerimizi de etkilemesinden endişeliydik. Ancak şu ana kadar aldığımız geri dönüşler bizim için önemli moral kaynağı oluyor. Hâlihazırda 90’a yakın ülkeden kayıtlı ziyaretçimiz bulunuyor. Bunların dışında çok sayıda ziyaretçi grubumuz var.

 

Ziyaretçilerimizin sayısal bazda 2015 fuarından çok çok daha fazla olacağını iddia edemem ama yatırım amaçlı olarak gelen ziyaretçimizin çok daha fazla olduğunu söyleyebilirim.

 

Fuarın sektör açısından önemi nedir? Dünyada bu kategoride düzenlenen belli başlı fuarlar ve lokasyonları nelerdir?

 

İDMA’nın hitap ettiği kitle açısından dünyada benzer başka bir teknoloji fuarı yok aslında. Yani İDMA, un, yem ve pirinç gibi değirmencilik endüstrilerini, tahıl ve bakliyat işleme sektörlerini tek çatı altında bir araya getiren dünyanın uluslararası nitelikteki ilk ve tek teknoloji fuarı. Dünyanın çeşitli bölgelerinde kongre ve konferans gibi sektörün buluştuğu etkinlikler olmakla birlikte bunların hiçbirisi uluslararası bir teknoloji fuarı niteliği taşımıyor.

 

Yurtdışında Etiyopya, Kıbrıs, Çin ve Fransa olmak üzere bir takım etkinliklere katıldığınızı biliyoruz. Bu etkinliklerin fuarınıza sağladığı faydalardan bahsedebilir misiniz?

 

Az önce de bahsettiğim gibi fuarımızın ziyaretçi organizasyonu için çok yoğun tanıtım aktiviteleri yürütüyoruz. Etkinlik katılımları bu tanıtım aktivitelerinin önemli bir parçası. Bu etkinlikler, sektörümüzün temsilcileriyle kendi ortamlarında bir araya gelmemize, ilişkilerimizi sıcak ve güncel tutmamıza katkı sağlıyor.

 

Fuarın ilk düzenlenmeye başladığı zamandan bu yana katılımcılarınız ile yaptığımız görüşmeler yüksek verim aldıklarını gösteriyor. Ülkemizdeki pek çok sektörel fuardaki yetersiz verim göz önüne alındığında İDMA’nın başarısını neye bağlıyorsunuz?

 

Elbette, röportajımızın ilk başlarında konuştuğumuz konuya, yani alanında uzmanlaşmaya bağlıyoruz. Başka türlü bu kadar spesifik bir sektörde başarı kazanmanızın imkanı yok.

 

İDMA’nın hedef kitlesini oluşturan sektörü bir araya getirmek ve onlara her açıdan hizmet etmek bizim tek işimiz ve tek hedefimiz. Bütün enerjimizi bu sektöre harcıyoruz. Yaklaşık 15 yıldır bu sektörün bir parçasıyız ve sektörle ilgili önemli bir bilgi birikimine, tecrübeye sahibiz. Bu da haliyle İDMA’nın başarılı olmasını sağlıyor. Tabi fuarımıza katılım gösteren firmalarımızın ve ziyaretçilerimizin desteği ve dostluğu da bu başarının önemli bir parçası.

 

Sizce Türkiye'de fuarcılık doğru rekabet koşulları ile yapılıyor mu? Bu konuda ne söylemek istersiniz?

 

Maalesef Türkiye’deki fuarcılık anlayışının yetersiz olduğunu düşünüyorum. Fuarların çok daha iyi planlanması, hangi alanda olursa olsun katılımcı ve ziyaretçilerin beklentilerini karşılayabilmesi gerekir. Fuar şirketlerinin, organizasyonlarında ziyaretçiden çok katılımcılara odaklandığını görüyorum. 

 

Fuarcılık sektöründeki rekabet koşullarına gelecek olursak; maalesef fuar şirketleri, yeni projeler üretmek yerine Türkiye’de başarı kazanmış fuar projelerine yönelerek bu fuarları baltalamaya devam ediyor. Böyle bir ortamda doğru rekabetten bahsetmemin pek imkanı yok.

 

Parantez Grup olarak kısa ve orta vadede ne gibi projeleriniz var? Fuarcılığımız açısından önümüzdeki dönemde neler bekliyorsunuz?

 

Biz Parantez ailesi olarak uzmanlaştığımız alanda yolumuza devam ediyoruz. Artık hizmet ettiğimiz sektörün bir parçasıyız ve bugüne kadar olduğu bundan sonra da bu sektöre fuar, toplantı, eğitim, yayıncılık gibi projelerimizle hizmet etmeye devam edeceğiz. Hedefimiz; bu sektörün büyümesine ve uluslararası arenadaki gücünün artmasın katkı sağlamaya devam etmek ve elbette bunun sürdürülebilir olmasını sağlamak.

 

Fuaraktuel.com üzerinde yayınlanan röportajlar kaynak gösterilmeden kullanılamaz.