Tarih : 29.07.2021 - 21:55

‘Fuarlar, Yalnız Sektörleri Değil Kenti De Markalaştırır’

İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı; fuarcılığın geleceğini, dijital fuarcılığı ve fuar şehri İzmir’in vizyonunu anlatırken kentlerin fuarlarıyla bütünleştiğini hatırlattı. Alıcı, fuarların kentleri markalaştırdığını ifade etti.

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İZDENİZ bünyesinde üç ayda bir yayınlanan Mavi Kıta Gazetesi’nin Genel Yayın Danışmanı ve İZDENİZ Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Ayhan Kara, İBB’nin önemli iştiraklerinden biri olan İZFAŞ’ın Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı ile pandemi sürecindeki dijital fuarcılığı ve Türkiye’de bir ilk olan yerli dijital fuarcılık altyapısını, pandemi sonrasına dönük hazırlıklarını, fuarcılığın geleceğini konuştu.

 

Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz, ne kadar süredir İZFAŞ Genel Müdürlüğü görevini yürütüyorsunuz?

 

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ve Sosyoloji Bölümleri çift anadal programından mezun oldum. Belçika’da Avrupa Birliği Siyaseti konusunda yüksek lisans derecesi aldım, sonrasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. 2011-2019 yılları arasında Brüksel’de Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği Uluslararası İlişkiler Koordinatörü olarak görev yaptım. Ağustos 2019’dan bu yana İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Tic. A.Ş. (İZFAŞ) Genel Müdürü olarak görev yapıyorum. Uzmanlık alanlarım içinde; uluslararası iletişim, hukuk, etkinlik ve fuar yönetimi, kurumlarla ilişkiler ve kamu diplomasisi yer alıyor.

 

‘DİJİTALE GEÇİŞ HIZLANDI’

 

Pandemi nedeniyle uzun süre Türkiye’de ve dünyada fuarlar gerçekleştirilemedi. Dünyanın önde gelen fuarlarına ev sahipliği yapan İZFAŞ bundan nasıl etkilendi ve süreci nasıl geçirdi?

 

Covid-19, fuarcılık sektörü için dijital deneyimlere geçişi hızlandıran bir etken oldu. Pandemi, bütün dünyada uluslararası ticareti, iş dünyasının akışını ve dinamiklerini değiştirdi. Değişimin ilk etkileri ise fuarlara oldu. Uluslararası uçuşlardan önce uluslararası fuarlar iptal edildi. Fakat son dönemde yapılan teknolojik Ar-Ge çalışmaları bu durumu sektörlere adapte edecek çözümler sunmanın önünü açtı. Dijital ortamda neler yapabiliriz ilk aşamada bunlar üzerinde durduk. 2020’nin ortalarından itibaren, fuarcılık sektörü için de ‘yeni normal’ olarak adlandırdığımız bir adaptasyon sürecine girdik ve devamında ilk örneklerini görmeye başladık.

 

SEKTÖRLER MEMNUN KALDI

 

Sektörlerimiz, bu süreçte sanal fuarlarımızdan memnun kaldı. Onların talebi doğrultusunda hep birlikte krizi fırsata çevirebildik. İlk olarak, Haziran ayında Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ile birlikte Türkiye'nin ilk sanal fuarı olan Shoedex 2020 Ayakkabı, Çanta ve Deri Aksesuarı Fuarı'nı gerçekleştirdik. Katılımcı 31 firmamızdan geri dönüşler çok olumlu oldu. İkinci online buluşmamız ise 89. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında gerçekleştirdiğimiz 6. Uluslararası İzmir İş Günleri oldu. Bakanlar düzeyinde üst düzey katılımla, Akdeniz çanağında İzmir’i ticaret, lojistik, tarım gibi alanlarda öne taşıyacak fırsatlar ön plana çıkarıldı.

 

YERLİ YAZILIM YAPTIK

 

Bu olumlu sonuçlar sonrasında fuarcılıkta öncü bir şirket olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi desteği ile sanal fuar altyapımızı tamamen yerli bir yazılım ile oluşturduk. 330 bin metrekare alana sahip Türkiye'nin en büyük fuar alanı İzmir’imizde bulunuyor. Fuar İzmir’i 3D ortamında modelledik. Girişinden hollerine, seminer salonlarına alanlarımız 3D ile yazılıma aktarıldı. İç ve dış tasarımı ile her fuara adapte edilebilen yaşayan bir yazılım olarak tasarlandı. Emek veren herkes bu işi İzmir'de yaptı. Yurtdışından yazılım satın almadık. Kendi öz kaynaklarımız ile dijital fuar alanımızı inşa ettik. “Digital İzmir Fair” alt yapısında gerçekleşen ilk sanal fuarlarımız; Olivtech-Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı ile Ekoloji İzmir-Organik Sertifikalı Ürünler Fuarı oldu. 10-12 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen fuarlara, biri Almanya’dan olmak üzere toplam 39 firma katıldı. 70’i yabancı toplam bin 33 ziyaretçinin yer aldığı fuarları, üç gün boyunca 174 satın almacı ziyaret etti. Fuarlar kapsamında düzenlenen web seminerleri ise ilgiyle takip edildi. 25-27 Şubat 2021 tarihleri arasında Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Fuarcılık A.Ş. ile ortaklaşa düzenlediğimiz 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nda ise, dünyanın dört bir yanından turizm profesyonellerini online olarak bir araya getirdik. Türkiye’nin ilk sanal turizm fuarı olarak tarihe geçen 14. Travel Turkey İzmir Dijital, 3 gün boyunca 15 ülkeden 120 katılımcısı, 80 ülkeden 2 bin 134 ziyaretçisi ve uluslararası katılımlı 31 webinarı ile bir milyon 889 bin 658 kez tıklanarak büyük bir başarıya imza attı.

 

Tüm bu verilerin ışığında, bu süreci verimli değerlendirdiğimizi düşünüyoruz. Tabii burada kent koalisyonumuzun işbirliğini ve devlet desteklerini de unutmamak gerekir.

 

KENT VE FUAR İLİŞKİSİ

 

Yüz yüze fuarcılık pandemide yerini dijital fuarcılığa bıraktı. Dijital fuarcılık sizce sektör için gelecek projesi mi? Yoksa pandemi sonunda tekrar fiziki fuarlara dönülecek mi?

 

Son bir yıllık dönem hepimiz için bir adaptasyon süreci oldu. Fuarcılık kente ve insana temas gerektiren bir iştir. Fuarlar sektörün tüm bileşenlerinin aynı çatı altında toplandığı, insanların ticaret yaparken ilişkilerini geliştirdiği ve seyahat etmekten keyif aldığı fiziksel organizasyonlardır. Aynı zamanda alıcılar ürün gruplarını ve çeşitlerini yerinde görür, fuarı ait olduğu kent ile birlikte deneyimler. Dolayısıyla kentler de fuarları ile bütünleşmiştir. Fuarlar sadece sektörün değil, kentlerin de markalaşmasını sağlar. Kent ekonomisinin kalkınmasına, istihdamın arttırmasına katkı koyar. Fiziki fuarların daha geniş bir ticari hacim yarattığını, sanal fuarların fiziksel fuarların tamamlayıcı unsuru olduğunu düşünmekteyiz.

 

YENİLİKÇİ VE GİRİŞİMCİ

 

‘Fuar şehri İzmir’, fuarları çok özledi. Önümüzdeki süreçte İzmir ne gibi fuarlara ev sahipliği yapacak?

 

İzmir için konuşmak gerekirse sektörleri buluşturmak, sektöre rekabet gücü yüksek fuarlar kazandırmak, fuarları uluslararası hale getirmek, uluslararası platformda fuar düzenlemek ve İzmirlilerde aidiyet duygusu yaratmak fuarcılık anlayışımızın temelini oluşturuyor. Yaşadığımız pandemi süreci ile beraber geride bıraktığımız 2020 yılı bizim için yenilik ve gelişim yılı oldu. 2021-2024 yılları arasındaki stratejik planımızı da buna göre şekillendirdik. İlk olarak, şehrimizin ve ülkemizin müşterek menfaatleri ile sürdürülebilir gelişimini gözetecek şekilde ekonomik büyüme hedefi ile yola çıktık. Beraberinde ihracatın artmasını, sektörlerimizin yurtiçi ve yurt dışındaki fuar ve etkinliklerde etkin temsilini ön plana çıkardık. 2024 yılına kadarki hedeflerimiz ise; uluslararası fuarcılık ve etkinlik hizmetleri sunarak ticaretin daha rekabetçi, hızlı ve güvenli olmasını sağlamak, yüksek katma değerli üretimi ihracatla buluşturarak sürdürülebilir ekonomik büyümeye öncülük etmek, İzmir ekonomisini, tanıtımını ve turizmini desteklemek şeklinde özetlenebilir. Tüm bunları yaparken de halkın ve ekonomik sektörlerin yararına organizasyonlar düzenlemek, ortak akıl temelli hizmet üretmek, uluslararası işbirliklerine açık olmak, şeffaf, yenilikçi ve girişimci olmak temel değerlerimizi oluşturuyor.

 

Tüm bunların ışığında, 2019 yılında İZFAŞ olarak düzenlediğimiz fiziksel fuar sayısı 12 iken, bu sayıyı 2024 yılında 37’ye çıkartmayı hedefliyoruz. Fiziksel, sanal ve misafir fuarlar ile birlikte 2024 yılında toplam 50’nin üzerinde fuar düzenleyerek İzmir’i özlenen fuar günlerine kavuşturmak, bunu yaparken de uluslararası platformda adının ‘fuarlar kenti’ olarak yer almasını sağlamak istiyoruz. Bunun için ilk olarak öncelikli sektörleri belirledik. Üretim ve ihracat verilerini analiz ederek hem İzmir hem Türkiye ekonomisine kaldıraç olabilecek yeni fuarlar planladık. Tarım ve gıda sektörlerine öncelik verdik. Sektörlerimize Başkanımız Tunç Soyer’in “Başka bir tarım mümkün” vizyonu doğrultusunda çalışmalarımızı başlattık. Üretim, ihracat ve ticaretin yanında insana dokunan işler yapmayı önemsiyoruz. Olivtech ve Ekoloji fuarlarımıza Terra Madre Anadolu’yu ekliyoruz. Ülkemizin yerel ürün ve üreticilerini, doğrudan yabancı alıcılar ile buluşturmaya hazırlanıyoruz. Böylece, coğrafi işaretli yerel ürünlerimizi markalaştırıyor, hem de üreticilerimizin doğrudan kazanmasını sağlıyoruz.

 

‘90’INCI YILA YAKIŞIR BİR FUAR İSTİYORUZ’

 

İzmir ve Türkiye için çok önemli olan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) bu yıl 90’ıncı yılı. İEF’de bu yıl İzmirlileri neler bekliyor? Pandemi sürecindeki planlamalarınız ve önlemleriniz neler?

 

İzmir ve tüm ülkenin kültürel yapı taşlarından biridir İzmir Fuarı. Dolayısıyla 90’ıncı yılına yakışır bir fuar düzenlemeyi planladık. Fuar ile eş zamanlı olarak, dünya çapında önemli bir etkinliğimiz daha var. Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) Kültür Zirvesi’nin dördüncüsüne İzmir’de ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşıyoruz. İzmir’in 9-11 Eylül tarihleri arasında ev sahipliği yapacağı Kültür Zirvesi’nin lansmanını, İzmir ve Barselona'da kurulan stüdyolardan çevrimiçi olarak yaptık. İEF ile eş zamanlı gerçekleştireceğimiz zirve kapsamında İzmir’de buluşacak, kültür politikalarına ilişkin deneyimleri paylaşacak ve istediğimiz ortak geleceği birlikte yaratacağız. ‘Kültür: Geleceğimizi Kurarken’ temasıyla düzenlenecek zirve, pandemi sonrası dönemde kültürün, toplulukların geleceğindeki rolüne odaklanacak. Kültür ve kalkınma ilişkisine dair küresel istişareye dahil olan belediye başkanları ve yerel liderler, akademisyenler, aktivistler, STK’lar, kültürel ağlar ve paydaşlar sürdürülebilir kalkınmada kültürel politikaların yerini tartışmak için İzmir’de bir araya gelecek. Kültürün kalkınma içindeki rolüne dair güçlü mesajlar verecek olan zirvenin programı, onun sürdürülebilir şehirler ve toplulukların ayrılmaz parçası olmasına eğilecek. Yaklaşık bin 500 katılımcının bir araya gelmesi beklenen UCLG Kültür Zirvesi’nde tüm dünyadaki şehirlerin deneyim, yenilik ve politika paylaşımı teşvik edilecek. (Mavi Kıta Gazetesi’nin Temmuz-Ağustos-Eylül 2021 sayısından iktibas edilmiştir.)

Diğer Haberler